Bugün kuaförlerden ne kadar nefret ettiğimi birkez daha anladım. Kuzenim saçlarını oğlan çocuğu gibi kestirme kararı almış, peşinden kuaföre beni de sürüklemişti. Orada saçlarının yıkanmasını izlerken yanıma kaçık sapıklar gibi bakan kuaför bey ilişti.
-Sizin saçlarınıza bir el atalım bence.
-Aslında ben sadece düz fön çektirmeyi düşünüyordum.
-Hımmmm yok yok hayır biraz kat atmalıyız, çok güzel olacak evet evet!
-Yok aslında iyi böyle ben belime kadar uzatmayı düşünüyorum, kestirmek gibi bir düşüncem yok.
-Aa hayır kesmicem, şekil vericem. Düz fön öyle daha güzel olur.
Ne yapıyor ne ediyor, saçımı yıkatıp beni o koltuğa oturtuyor. Başlıyor kat atma bahanesiyle saçlarımı kırt kırt kesmeye. Önlerimdeki perçemlerin uzaması için eşek gibi aylarca bekleyen ben, bir bakıyorum önler kısacık kalmış. Kızmaya başlıyorum.
- Yahu ben kısaltma dedikçe makasla daha çok dalıyorsun! Nasıl iş bu?
- Kısaltmıyorum yahuuu! (diye kükrüyor) Şekil veriyorum. Hem sen söyle bakayım. En son ne zaman kestirdin ve nerde kestirdin bu saçları?
- Iııı şey (mırın kırın ediyorum.) Baya uzun bi zaman önce halk eğitimde kestirdim galiba. Baya ucuz oluyor.
- Ahaaa (büyük bir şok geçirmiş olan kuaför suratıma dövecek gibi bakıyor). Hem de halk eğitim haaa! Baksana şu saçlara baksana (biri kısa biri uzun kalmış iki tutamı gösteriyor gözüme gözüme sokarak)! Nasıl bir kesimdir bu yarebbim! Ben burda senin halk eğitim kadınları tarafından mahvedilmiş saçlarını düzeltmeye çalışıyorum, sense beni suçluyorsun!
- Höh!
Ne olduğunu anlayamadım. Bön bön adamın suratına bakıyorum. Ne olduğunu ne bittiğini anlayamadan kesimi bitirmiş, onun düz fön dediği garip şeyi saçıma yapıp "kalkabilirsin" diyor alçak herif!
- Kasaya doğru gidiyoruz. Aynı adam bekliyor. "Borcum ne kadar?" diye soruyorum sıkıntılı bir şekilde.
- 15 ytl.
- Hıı?
-Düz fön (!) 5 ytl, kesim 10 ytl.
Biran önce ordan çıkmak için parayı önüne atıp kendimi dışarı atıyorum. Kendimi annemin yazın bir gün yaşadığı olaydaki hissetiği enayiliğini hissediyorum. Kapıya gelen deterjan satıcılarının laf kalabalığına inanıp, 30 ytl yi basıp yanında verdikleri dandirik saati alıp kapıyı kapattığında yüzünde beliren şeklin aynısı bende de oluşuyor. Hayatı boyunca böyle safsatalara inanmayan valide sultan o an nasıl kanmışsa kendine şaşıyor. Ben de o 15 ytl yi nasıl verdiğimi çözmeye çalışıyorum. Gidip dağıtmak istiyorum o salonu ama kuzenimin "hadi kıkırdağımı deldircez daaaa" diye seslenmesi üzerine yumruğumu dişime dayayıp yoluma devam ediyorum. Ama bu iş burada bitmez efem. Gecenin 3ünde gidip kezzap fırlatacağım dükkana. Babam da dalga geçip durdu zaten hıh!... Kuaförlere güven olmaz, yamuk da olsa evde kendim kesmeye ya da anneme kestirmeye devam edeceğim. Gebersin pis faşizm!!! ( hı?)
1 Mart 2008 Cumartesi
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
7 baloncuk:
6 ayda bir giderim berbere. ne güzel bir duygu bu.
Erkek kuaförlerin hepsi böyle zaten,iki ay önce gidipte upuzun saçlarımın neredeyse tamamını katlettirdikten sonra ben de vazgeçtim artık gitmiycem bir daha kuaföre falan!Bir de utanmadan kısaltmıyorum şekil veriyorum demiş ya,indirseydin ya bir tane.
kesilen her tutamın intikamı alınacaktır! (çok sweeney todd vari oldu bu. işin yoksa uzamasını bekle yıllarca öf)
kuaförleri sevmem efenim arada kırık çıkık toparlatmaya gidiyorum o kadar. burda suç senin Turşucuğum, ne diye kalkıp gitmedin de kuzu kuzu oturup saçlarının katledilmesini izledin! ahaha bu arada benim saçlar belimi de geçmiş,kalçalara kadar uzamış bir güzel bir güzel ki turşucuğum sorma... ok öptüm by.
bence gidip atmalısın kendini pencereden. bu potansiyeli sende görebiliyorum Merviş yep!
pencereden saçları savurcam olm ben,rapunzel style bir prens yakalarım belki belli mi olur... Kudur sen babe,öptüm by...
Pencereden savuracakmış peeeh,prens mi kaldı şimdilerde anca Isis'in sokak kedileri tırmanır hadi bi' sal bakem.
Yorum Gönder