Pages

3 Ekim 2008 Cuma

Bayram Şekeri Style

Bayram boyunca ev telefonumuz çalışmadı okuyucu. İnternete de giremedim. Kimse bunun sorumlusu çıksın itiraf etsin ulen! Yazacak şeylerim var... Bir önceki yazı gibi olmayacak zira üç gündür kahveyle yatıp kahveyle kalkıyorum. Boşaltım sistemim sırf bu sıvı üzerine çalışıyor. Bayramda sadece baba ve dedemden para almanın verdiği buruk acıyla evde oturup kuzenle film izlediğim için kesinlikle şiirsel şeyler çıkmayacak ortaya... Orfanato ile başlayan film kuşağı; The Ninth Gate, Chocolat, Across The Universe, Death Note (1-2), Psycho, Naked Lunch, Waking Life, Constantine, Wanted, Blue Velvet, Nightwatch... olarak devam etti.

Abimin yarın gitmesini mi kutluyoruz bilinmez, salondaki şömineyi yakma hevesi içine girdi annemle babam. Hava çok kötüydü tüm gün boyunca yağmur yağdı. Sıcacık kahvelerimizi alıp o şöminenin başına geçmek nasıl bir keyiftir yahu... Televizyonda da Nick Cave & The Bad Seeds - LoverMan klibi dönmeye başlayınca Nirvanaya ulaşmış Buddha psikolojisi içine girdim bile. Bu arada şömine denilen alet gerçekten çok ilginç. Suratın yanıyor, arkan buz tutuyor...

Sevgili Myspace adamımız Tom 'u bulursam bir temiz döveceğim. Emilie Simon hanfendinin pek güzide cover ladığı Iggy Pop şaheseri I Wanna Be Your Dog u profilime eklemek istedim ama profilimde player görünmüyor.

Sopor Aeternus dinliyordum son birkaç gündür. In Der Palästra çok da hüzünlü gelmişti. Şarkıyı abime dinlettiğim günden beri dinleyemiyorum. Hayır ne var bu adamın sesinde bu kadar gülünecek? O titrek ses önceden duygulu gelirken artık ne zaman dinlesem abimin taklitleri aklıma geliyor, gülmeden edemiyorum! (Şuradan bir bakın derim, Deri Ceketli Çocuk haklı mı yoksa?)

Küçüklüğümde izlediğim korku filmlerindeki tırnak sökme sahnelerinden fazlaca etkilenmiş olmalıyım ki yıllardır tırnağımla etimin birbirinden ayrılması düşüncesi tüylerimi diken diken eder. Bu korkum yüzünden hep tırnağımı etime bastırırdım. Geçen günlerde farkettim ki tırnağımın uzadığı yerdeki etim tırnağıma yapışmış blogger!!! Tırnakla beraber uzuyor et. Törpünün sivri ucuyla birbirinden ayırdım. Canım da baya acıdı. Şimdi aklıma geldikçe etimi çekiyorum geriye geriye tekrar yapışmasın diye. Önüme gelen herkese de anlatıyorum tüyleri diken diken olsun, içleri cız etsin...

Yazacak şeylerim vardı güya. Hepsini unuttum. Müzik ve sinemadan bahsetmek istiyorum. Bu arada Elif Şafak 'a benziyormuşum. Bugün gittiğim fuarda kitap bölümündeki iki üniversiteli genç ağızları bir karış açık "Aaaa Elif Şafak gibisiin, kesinlikle saçlarını sarıya boyamalısın" dediler. "De get layn" demek istedim.

Son yıllarda doğru dürüst Türkçe müzik dinlemeyen bendeniz yavaş yavaş alışmaya başladım galiba. Cem Adrian, Umay Umay, Makine, Asfalt Dünya vs. ile sınırlı zevklerimin arasına bugün Zakkum 'dan iki parça, bir de Kreş 'ten Yarım Kalan Şarap 'ı ekledim. Dinliyorum ciddi ciddi. Zakkum 'u hiç sevmem ama Hipokondriyak ve Ahtapotlar 'dan yeni haberim oldu. Ne olursa olsun bu iki şarkıyı başka bir grubun yorumlamasını istemekteyim. Şarkılar güzel, güzel olmasına ama gruptan hiç haz etmem. Asfalt Dünya söylesin! Evet evet yakışır...

Bence haftada bir gün belirleyip o günü Alfred Hitchcock günü yapmalıyız. O günlerin hepsinde de Psycho izlemeliyiz. Hemen ertesi günü de Anthony Perkins günü ilan etmeli, hep Le Procés izlemeliyiz.

Uzun zamandır blog açmadığımdan mıdır bilmiyorum hiçbirşey anlatmak gelmedi içimden. Bari süslü olsun dedim içine güzel güzel bağlantılar koydum. Son olarak da yeni keşiflerimden biri olan OperaNoire albümünü kondurup gidelim. Afiyet olsun efenim...

3 baloncuk:

Canselmo dedi ki...

Hitchcock günü yapacaksak Rear Window izleyelim benceselmo..

Pandora dedi ki...

şömine kahve ayrıdır da şarap direk aklıma gelir benim en kırmızısından hahaha:d asfalt dünya iidir cicidir ii seçim ;)

mimi wonka dedi ki...

Can'ı Varney taklidi yaparken videoya çekecektin grubunun facebook sayfasına ekleyecektin, tüm "rockerım ben huleyn hobarey" havasını indirecektin... Bak bakiim bi daha dalga geçiyor mu ki açıkcsı bende sevmedim o sesi azizim, ama Can'a daha çok gıcığım ehuhehee=)

Şömüüne sakat iş hacı, evi falan yakıyorsun ama çöp tenekesi olarak iyi kullanılıyor, kağıt vs falan ne geçerse elime içine atıyorum yakılacağı zaman odun vs gerek-mi-yor. Sevgiliyle hoş ortam oluyor şömine yahu, yoksa pek romantizmi kalmıyor aileyle sıcak çaklıt içip bebekken ne gibi şaklabanlıklar yaptığının muhabbetini döndürüyorsun falan, tek başına takıl derim daha acayip oluyor(evi yakma lan!)

Hitchcock günü yapalım yapmasına da nerde kaç kişiyle? (ehe kaç kişiyle dedim lan :Ç)

Turşu çık içimden tırnak çekilme korkumu bana bırak bari!.. Yok ya da sen onu al boğulma korkusu bana kalsın.

Elif Şafak'a yazdıklarınla benzeme de görünüş zaten önemli değil bizim için kuzum, öptüm...