Pages

25 Temmuz 2008 Cuma

Çok Marjinaliz Hocam Ama Karizma Ne Gezer?


Bugün öss tercihleri için dershaneye uğradıktan sonra sevgili kuzenim Pier'le sıcak hava dalgalarından kurtulmak için gazetemizi alıp bir kafeye gitmek üzere yola koyulduk. Caminin yanındaki kocaman çeşmeyle, onun dibindeki kocaman ağacın arasındaki yoldan gidelim derken karşıdan gelen 3-5 kızı görüp sıkışıklık olmasın diye diğer yola yöneldik. Kızların arkasından koşturan üniversite gencini gördüğümüz için de olabilir. Hani elinde bir tomar özürlüler, çocuklar, yaşlılar konulu dergiyle dolaşıp, milletin önünü eşkiya misali kesip dergiyi almanız için üstünüzde büyük bir baskı kuran gençlerden. "Almicam huleyn!" demek istersiniz ama her defasında alırsınız. Bunun sebebi karşınızdaki etkileyici bakışlı genç değildir. Sebep; siz "Yok kardeşim almicam bak acelem var otobüsü kaçıracağım." dediğiniz ve arkanızı o gence döndüğünüz anda hissettiğiniz aşağılık duygusudur. Eli tomar gazete dolu genç dahil yoldan geçen herkesin; yaşlıların, gençlerin, eli dondurmalı çocukların size bakıp "Belki o gazeteyle bir yetimin hayatı kurtulacaktı. Zalim insanlar anacım bunlar. Yoksulun, yetimin, öksüzün halinden anlamazlar. Üstlerindeki milyonluk kıyafetlerle sokaklarda sürtmeyi bilirler ancak -ki marka da giymem haa, 7/24 pazar malı, rus kolekşın mod- yazık yazık, cık cık cık..." yorumunu yaptığını hisseersiniz. Kimse bakmayabilir. Ama siz yine de hissedersiniz. Arkanızı dönüp haykırmak istersiniz dağlara taşlara dırıdım dırıdım... "Yok teyzem valla duyarlıyım ben. Bildiğin gibi değil. Kanımda var benim. İnsanlara yardım, world peace, free hugs mod yaşıyorum ben ama onu alınca da kendimi enayi gibi hissediyorum be muntazam napiyim yani! İstemesem de 'ulan ben o 3 ytl'yle neler alırdım beah!' diyorsun. (Abi iki çaydan başka ne alırsın ki zaten?)" Ama yok illa alacaksın.

Herneyse konuya dönelim. Nerde kalmıştık? Hakkat unuttum yazının başına döndüm. Heh, sıkışıklık olmasın diye diğer yöne dönmüşüz. Ama biz daha ne olduğunu anlamadan karşımızdan gelen eli tomarlı hatun öğrenci ve arkamızı döndüğümüz eli tomarlı herif öğrenci iki taraftan kuşattılar bizi! Kaldırımın dibindeki tomarlı elemanları da sıkıştırıldığımızı görüp desteğe geldi. Bir an James Bond filmlerindeki gibi olmasını istedim. Atrakşın olsun istedim. Kızın tomarların altındaki tabancasını çıkarıp belime dayamasını ve "sessizce yürüyüp karşıdaki kuyumcuya girmemi" emretmesini istedim. Büyük bir soygunun sonradan katılan elemanı olmak istedim okuyucu! =( Ama olmadı. Olsaydı daha mutlu olurdum ama hatun öğrenciyle herif öğrenci çene çalmaya başladılar. Hatun öğrenci bizi üniversiteli sandı. Birsürü muhabbet etti. Gazete hakkında konuştu. Dolandırıcı gönüllülerden olmadıklarını anlamamız için kartlarını, belgelerini falan koydu ortaya. Herif öğrenci de en başta lafa dalmıştı zaten. Bi' birine bi' diğerine bakıyorduk, aklımız karışmıştı, ne yapacağımızı bilmiyorduk ve çok korkuyorduk brrrrr !!! Ama hiçbirşey olmadı. Hippi görüntümüze aldanıp çok karizmatik, marjinal tipler olduğumuzu sandılar nihohohahaha xD Tamam marjinaliz ama karizmatik değiliz! Bizler günümüzün 15 saatini film, kitap, internet başında yemek yiyip karpuz büyütmekle geçiren, 8 saatini uyuyan, 1 saat de tuvalet banyo yapan malaklarız. Ama evet marjinaliz de :D Neyse konuya döneyim (Niye sürekli konuyu kaynatmama, konuya dönme çabası içindeysem? Blog benim değil mi ulen mutfaktan girer wc'den çıkarım! hadi beah). Herif öğrenci daha ilk saldırıyı düşmanı kendi silahıyla vurarak başlattı.

-Cumhuriyet okuyan bilinçli arkadaşlarsınız siiiz! E alırsınız o zaman kesin gazetemizi!

Ne alaka o'lum? Hayır zaten piyasada adam gibi gazete yok, herhalde bunu alıcam, severim ben Mustafa Balbay (Erkenekon benzetmesi de ayrıdır haa). He tamam bilinçliyiz de biz zaten! E e e e alabiliriz o zaman belkim sanırsam... diye bir düşünceye kapılaraktan gazeteyi aldık, hem de yarı fiyatınaaa ! Ama bunun bir bedeli olacaktı, olmalıydı. Bu işin içinden bu kadar kolay sıyrılamayacağımızı biliyorduk ve çok korkuyorduk!!! Herif öğrenci olarak adlandırdığım ama "niye herif diyosun çok kabaaaa, odun musun Turşu" diyerek rumuzunu Bay öğrenci olara değiştirdiğim şahıs bizi bir kenara çekerek...

-Arkadaşlar size bir teklifim var.

(Allah Allah Koç Holding yönetim başkanlığına adaylığımı mı isteyecek acaba diyerekten meraklandım. Ya da önceki soygun girişimi planına kaydı kafam. Konuya atlamasaydı o söylemeden ben yüzde 15 isteyecektim.)

-Biz bir süre daha bu gazeteyi dağıtmaya devam edeceğiz ve siz de bize yardım etmek isterseniz yarın sabah 11 gibi burda buluşup dağıtmaya başlarız. Hani bu tür yardım işlerinde duyarlı bir görüntünüz var.

N'aptın hacı? Yine duyarlılık dedi yahu! Gazeteyi almasam bana aşağılayan gözlerle bakacak yaşlı teyzeler, dondurma yalayan çocuklar yine gözümün önüne gelmeye başladı. Kaldırımın sonundaki sonradan katılan, Yürüyen Edward Norton (hayır yürüyen kütüphane gibi çocuk, yürüyen gaz bombası gibi velet benzetmeleri tamam da yürüyen Edward Norton harbi garipmiş, ben yaptım oldu mod) timsali eleman da etkili olmuştu tabii...

-Ne dersin Pier?
-Valla olabilir aslında Turşu. İşimiz gücümüz de yoksa nasılsa. Eğlenceli olur hemi de!

Bay öğrenci'nin telefon numarası alındı. Sapık psikopat bir katil çıkma olasılığı göz ardı edilerek numaralarımız verildi ( Kim bilir belki de bizdik asıl psikopat katiller, belki de bu bay öğrenci için bir başlangıçtan çok bir bitiş olacak! belki de... belki de...). Yarın bir aksilik olmadığı sürece yine aynı yerde toplanma sözü verildi ve sıcak hava dalgalarından kurtulmak için Turşu ve Pier kendilerini püfür püfür bir kafeye ışınladılar...

4 baloncuk:

Canselmo dedi ki...

Elemanları nasıl atlattınız diye okuyordum ki gazeteyi almayı falan da geçtim sonradan.. N'apmışsınız yahu.. :D LöL diye güldüm!

Pandora dedi ki...

"Büyük bir soygunun sonradan katılan elemanı olmak istedim okuyucu! "

nasıl bi istek heyecan bu yahu :d aksiyon falan derken turşuu ve pier ini manşetlerde göermek istemeyiz:D buluştuktan sonraki durumunuzu merakla bekliyoruz hezimet bir gün olmamıştır sizin için tek umudumuz bu :d:D:d

mimi wonka dedi ki...

Gazete dağıtımcılığı sakat iş, öldürülüyorsun bu ülkede, cezası büyük yani, bilemeyeceğim. Ben gazeteciyim, ayrıca tekrardan belirteyim dedim ironi olsun, seversin sen ironileri =)

Phaedrus dedi ki...

canselmo; biz de ne olduğunu anlamamıştık aslında. herşey bir şaka olarak başlamıştı bu kadar ileriye gideceğimizi tahmin bile edemezdik xD

pandora; insan bir süre sonra o 24 saat karpuz büyüten malaklık halinden sıkılıyor, atraksiyon istiyor, hayır soygun muhabbetinden önce de anneme ev işlerinde yardım etmiştim düşün halimi!

mimi; naptın sen ya! öldürülüyosun dedi direk şrak diye. masum bir engelliler gazetesiydi sadece o kadar, bir daha asla yapmam zaten anlatıcam neden yapmayacağımı durun xD