Bu sabah resmi olarak Hacettepe Üniversitesi- İngiliz Dili ve Edebiyatı öğrencisi olduğum gerçeğini öğrendim ö'lü s'li y'li m'li bir siteden. "Sağol şekerim" dedim siteye, kapattım sonra. How I Met Your Mother 4. sezonu sıraladım gom player'a. Bir elimde Nesquik mısır gevreği, diğer elimde Dimes Çiftlik sütüyle her zamanki popo izli koltuğuma gömüldüm ve yerimden saatlerce kalkmadım. Hala da birşeyler kafama dank etmiş değil. Şu an gecenin 2'si, ve yanımda tirbuşonu takılı bir Kayra-Cumartesi var. Peynir ve üzümümü de kenara koydum. Sabahlayıp, o şişeyi bitirip, gece boyunca Mimi Hanımla yeni planlar yapıp, ayyaş manifestosu falan hazırlamayı düşünüyorum. Ne zaman kendime gelip, olan bitenin farkına varacağım? Cumartesi günü annem balkona hazırladığı kahvaltı için seslenip, abim başıma üşüşerek gıdıklayarak uyandırdığında ve (1 aydır ağzıma bile almamama rağmen cumartesi sabahı için istisna yapacağım) sabah kahvemden bir yudum aldığım zaman herşey dank edecek, böyle filmlerdeki gibi..
4 Non Blondes- What's Up
Tüm gün kulağımda bu şarkı vardı, bilmiyorum daha önce paylaştım mı ama kesinlikle kendinden geçip kocaman, böyle 32 dişin olmasa bile 32 diş birden sırıtmana yol açan şarkıdır bu. Çok güzeldir yahu..
14 Ağustos 2010 Cumartesi
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
7 baloncuk:
Yazıyı öyle bi' yazmışsın ki; kazandığın üniversite ve bölüm istediklerin miydi, değil miydi anlayamadım. O yüzden sağlıklı bir yorum yapamıyorum. Evet..
wuhuw! hayırlı olsun efenim. ingiliz edebiyatından şahsı muhterem bir kaç abiyi severim ama o şekspir modeli tripler beni öldürmekte. şimdiden bol sabır :P yani ben olsam bol bol sabretmek zorunda kalırdım eminim. neyse, içelim güzelleşelim bro!
canselmo: bölüm kesinlikle istediğim bölümdü ama şehir olayı bozdu, 3 yıllık istanbul planlarını bi kenara bırakmak zorunda kaldım, öyle yani canselmo. iyi yine alıştım sayılır, heyecanlanmaya bile başladım hazırlık alışverişleri başlayınca, iyi yani o yüzden :)
süpercem: 3. sınıfta ağzım burnum şekspir dolacak olsa da o tripler bu bünyeden çıkmaz zaten, bir süre sonra katkısız geyiğe döner olay, amcanın kemikleri sızlar gibime geliyor.
ayrıca içelim tabi yahu, yaz akşamları başka türlü renklenmez zira.
Yapılabilecek en iyi tercih listesiyle kazanılabilecek en iyi okula gitmeyi başarmış olmanı tekrar kutluyorum önce. Sonra da diyorum ki Ankara'da okumanın en iyi yanı hızlı tren veya rahat otobüslerle İstanbul'a kaçmaktır. Benim gibi üşengeç birini hafta sonları yollara dökecek olma ise farklı bir başarı örneği zaten.
Planlarının bir bölümünde değişiklikler olsa bile amaçtan uzak değilsin bence. O yüzden arkana yaslanıp "üniversiteye girdim lan işte ne yani bunca lagaluga bunun için miydi...." diye ukalalık yapmalısın şu an.
Şerefine.
O zaman tebrik ettim ve inşallah çoook güzel hatırlayacağın, on numara bir üniversite hayatı yaşarsın dedim. Valla da dedim.
ingiliz dil edebiyat kazandım ben de again again giriş yapıyorum dil bölümlerine sıkılmadan. artık ne zaman biter okul hiç bi fikrim yok. bi tane de ing roman aldım çok saçma bi başlangıç oldu ilerde aldığım kitaba bakıp gülerim herhalde diye düşünüyorum.
kovulana kadar yolu var, uzun uzun, sindire sindire okuruz wimparella, hoş yani :D
Yorum Gönder