Pages

15 Ocak 2009 Perşembe

Perfect Strangers in Istanbul

Bu sefer bahanem var, gerçekten.. Yazmadım çünkü sınavlarım vardı, yazmadım çünkü elektrikler kesildi, yazmadım çünkü sular akmadı, komşunun köpeği kaçtı, Yalçın Küçük gözaltına alındı, yoğurt yerken dilimi yaktım, dokunduğum kağıtlar elimin orasını burasını kesti, sabaha doğru C.R.A.Z.Y. izledim, abicana doğumgünü hediyesi Dark Side Of The Moon albüm kapağının yağlı boyasını yaptım, tiner bağımlısı oldum, Ewan Mcgregor 'ı her haliyle izleyebileceğimi, Christian Bale 'ın da istediğinde "loser" dedikleri cinsten ezik, istediğinde Batman misali şımarık mı şımarık olabileceğini farkettim, he bir de Ewan Mcgregor 'ın pipisini gördüm, bunlar Velvet Goldmine izlerken oldu. Atomu parçaladım, Gazze 'yi bombaladım, Pink Floyd 'u tekrar birleştirdim, Roger Waters 'ı öldürdüm, The Great Gig In The Sky 'a yeni bir yorum getirdim, Obama 'ya Mickey Mous 'lu terlik fırlattım, Michael Jackson 'la birleşip Freddie Highmore 'u kaçırdım, tabii aramızda yaş farkı olmadığını öğrenince hevesim kaçtı, Mayk 'a havale ettim kendisini, geldim. Sonra Resul Balay 'ın izini sürdüm, kendisinin yıllar önce bulunmuş olduğunu köyünün sınırını geçince öğrendim, bir imza bile alamadan toz oldum... Çok yoğundum anlayacağın, oturup blog karalamaya vaktim olmadı. Bahane dedin mi çıkıyor oradan buradan. Gerçek sebebi soruyorsan ilk madde doğrudur sevgili blog. Sınavlarım vardı, kopya hazırladım! Diğerlerinin bir kısmı hayal gücümün ürünü, bazıları da gerçek ama bahane niteliği taşımıyor. Velvet Goldmine dedim ya, çok güzel bir film o yahu! Güzeller güzeli Kurt Cobain + Iggy Pop karışımı Ewan Mcgregor 'ı, ortam çocuğu olma çabasındaki Christian Bale 'ı, köfte dudaklı listesinde sevdiğim tek insan Jonathan Rhys Meyers 'ı bir kenara at ( sıkıyorsa at tabii), filmde 2 dakika ya var ya yok şeklinde görünen Brian Molko (diğer elemanlar da vardı da onlar Molko 'dan az göründüler) için izlenir film. Benim vardığım "en basit" sonuç, Jonathan R. Meyers 'ın kadınsı versiyonunun gerçekte olduğundan bin kat daha göz kamaştırıcı olduğuydu mesela. Ayrıca Glam Rock 'a veda niteliğindeki konserde Placebo 20th Century Boy 'u seslendirdi, hemen ondan yola çıkarak soundtrack albümünün harika olduğunu da söyleyebiliriz. Bir de replikleri çok harika. Oturup not alınası cinsten. Benim favorilerimden biri BBC muhabiri, gencin tekine biseksüellik hakkında ne düşündüğünü sorduğunda, herifin verdiği cevaptı. Direk orjinaliyle: "i like boys and girls, they're all great! there's really no difference is there? mr. bbc". O "Mr. bbc" deyişindeki vurguyu otur başa sara sara dinle, izle vs...... Sen şimdi bu satırları okuyorsun ya, "vs." den ben bunu yazana kadar bir yarım saat falan geçti ama çaktırma, sanki yoğun bir beyin fırtınası sonucu 10 dakikada hazırlanıp yayınlanmış bir yazıyı okur gibi oku. Şuan kendimi büyük bir şoktan çıkarmaya çalışıyorum. Mimi Wodka, Nikki, Smoky üçlüsünden birini görürüm, muhabbete dalarım diye msn zımbırtısını açayım dedim. Bakın, bakın, bakın. Zaten msn arkadaş listesindeki insanların yarısından fazlası engelli olduğu için (bakma öyle garip bir alışkanlık değil, aslında alışkanlık değil. Birinden bir dosya almak ve akabinde defolup gitmek gerektiğinde o kişi hariç herkesi engelleyip öyle giriyorum, sonra unutup gidiyorum, kalıyor öyle, zahmet edip engeli de kaldırmıyorum, konuşacağım zaman açarım o ayrı) kasmadım fazla döndüm yine mozillaya. Ama bir duraksama oldu, gözüm alışmadı, inanamadım gördüklerime. Msn penceresini tekrar açtım. Bittersweet isimli pek sevilesi arkadaşımın iletisini gözlerimi ovuştura ovuştura okudum. "20 Temmuz Pazartesi- Deep Purple İstanbul Konseri". 15 fincan kahve içmişe döndüm, kanım çekildi. Offical siteye girdim baktım tur tarihlerine. Ahanda benim gördüğümü sen de gör!


Bu haberden sonra daha fazla kafa ütüleyebilir miyim bilmiyorum. Ben susuyorum şimdi ama playlistte Ian Gillan amcamla Steve Morse amcam "Sometimes i feel like screaming.. Close my eyes..." diye döktürerekten bana da ah ulan ah dedirttiriyorlar. Yeri değil belki ama Sebastian Bach 'ımız geldi geçti, Tool 'umuz geldi geçti, Deep Purple gelip geçecek, bir de ölmeden Gilmour amcadan Comfortably Numb solosu dinlesek kötü mü olurdu be?

6 baloncuk:

(Süper)Cem dedi ki...

holy shit! olmuş şimdi gerçekten. sevindim lan. umarım gidebilirim. pek çok mutlu oldum lan. ahaha sekmelerde benim bloğum var kihkih ne de iyi tesadüf *utan

(Süper)Cem dedi ki...

bi de sahte windows kullanıyor bak utanmadan ahaha sana bir mail atayım, bir dosya yollıyım da çöz şu sorunu artık :p

bi de ekran çözünürlüğün neden bu kadar koskocaman lan? ben takılırım böyle şeylere :D

Phaedrus dedi ki...

ahah öncelikle olur atın bir mail vesaire sorun çözülsün ama arada ne fark var, benim gibi teknolojiden ırak (ırak dedim uzak demedim işte bunu seviyorum) bir bünyenin kaldırabileceği birşey midir?

sonraa takılmayın süpercem bey, o benim emektarın antikalılığından, gereğinden fazla eski olmanın getirdiği ekran küçüklüğündendir. mesela bilgisayar demiyoruz biz ona, alınıyor. kendilerinin evimize gelişi iyi bir çocuk olduğumuzda şirinleri bile görebildiğimiz zamanlardı o derece xD

mimi wonka dedi ki...

bilet ne kadar olur acaba? paraya kıyıp giderim sende gelirsen ama, ölmeden önce "Deep Purple izledik canlı kanlı" deriz torunlara.

Buzcevheri dedi ki...

Yuharraaa...

Paraya kıyarız kıymaya da umarım askerliğime denk gelmez benim.

Dreamtime dedi ki...

deep purple'a ben de çok sevindim.bu sefer orda olucam inşallah.