Pages

20 Kasım 2009 Cuma

Haftaiçi Karalamaları

İkinci bir emre kadar maymunlu pembe çoraplarım, uğurböcekli yeşil şalım, turuncu berem ve Norah Jones 'la akşam akşam ışıklı şehir merkezinde boş boş tur atma döneminin açılışını yapmış bulundum. Gün be gün daha da bir kanım ısınıyor bu bayana. Ve bence bir şehrin "akşam aydınlığı" manzarası yorucu bir günün ardından insana pek güzel geliyor. Ve yine o akşamlarda sokakta dolaşan insanlar tanışıklığınız olmaksızın gözünüze (kameranıza) takıldıklarında daha güzeller. En azından sadece sokaktaki insanlardır onlar. Şu adam, bu kadın, dıdısının dıdısı, bilmem kimin oğlu değil, sadece sokaktaki insanlardır. Ve bu gibi zamanlarda yapacak işin yoksa, başıboş yürüyorsan, kulaklığında mutlaka birşeyler çalmalı. Tercihen Brazzaville, David A. Brown, Norah Jones, Nina Simone, Sade diye uzar liste, böylesi daha makbuldür. Akabinde 20 dakikalık cam kenarı otobüs yolculuğu iyi gider. Anahtarların arasında kaybolduğu bir karışıklığa sahip ağır, şıngır şıngır sallanan anahtarlığını çıkarırsın çantandan, eve girer, odana çıkarsın.

Akşamın Nescafe Alta Rica kavanozunun içindeki Jacobs Monarch eşliğinde bir fransız filmiyle (yine tercihen) devam eder. Maymunlu çoraplar kalmalıdır, kompinasyonu bozmayalım, iyiyiz. Kitaplığından çıkardığın herhangi bir kitabın ikinci sayfasına siyah/lacivert mürekkepli tükenmez kalemle adını, soyadını ve tarihi yazarsın. Yıllar sonra yapraklar sararıp solduktan sonra üzerlerinde ayrı bir anlamı oluyor bunun, anne ve babamın kitaplarından edindiğim bir izlenim... Diğer kitaplardaki imzalarını inceler, karşılaştırma yaparsın. Bir dahaki sefere "S" nin kuyruğunu biraz daha dolgun ve afili yapma kararı alırsın...

O herhangi bir kitabın birkaç sayfasını çevirip meşhur cümlelerini hatırlamaya çalışırsın. İyi kötü, neredeyse okuduğun her kitapta vardır zaten unutulmaması gereken, yastık altındaki kağıda not edilip uyumadan önce göz gezdirilen cümleler. Beni haksız çıkarmaman için iyi kötü bir kitap okuyucusu olman yeter zaten.

"Bir arada olmaktan nefret ettikleri ama yalnız kalmaktan da korktukları için insanlar telefon denilen aleti kullanıyorlarmış."

Gündelik tüketici zihniyeti her kitabında taşa tutmuş, son zamanlarda da sivri dilli bir kitap yazarı olmanın getirdiği yan etkilerden bolca etkilenmiş, yavaş yavaş okuyucu kitlesini yeraltı zihniyetinden popüler zihniyete genişletmekte olan bir beyefendinin (ki gizem yaratmaya gerek yoktur * ) güzel bir kitabından çıkarılmış kendim için oldukça anlamlı bulduğum bir cümledir.

*

Ayrıca tavsiyeme kulak vermende de yarar var;

Charlie Hunter & Norah Jones- More Than This
Nina Simone- Just In Time

0 baloncuk: