Pages

15 Nisan 2009 Çarşamba

Staj Mode : On

Bitlendim de geldim sanırım ben. Daha stajın ortasındayız, hocalar uyardı "bazı öğrencilerde bit var dikkatli olun" diye. Ama "bende bağışıklık var bite karşı sokak kedilerinden, ellerim ulen çocukları bıcır bıcır" diye atıldım ben. Psikolojik olarak da kaşınıyor olabilirim, birazdan gireceğim duştan sonra öğrenirim. Neyse bit işin teferruatı. Eğleniyorum ben yahu. Derslere girmemek güzel zaten. Ama "çocuklar ve ben" konusunda ciddi anlamda farkettiğim birşey var ki; çocuklara 2 saatten fazla katlanamıyorum. İlk gittiğimde sevdim baya, agucuk gugucuk, sen ne tatlı şeysin öyle gibilerinden. Ama yatılı okul zaten, çocuklar ilgi açlığı içindeler. İlk tenefüs 2 çocuk yapıştıysa 2 ders sonra 6-7 tane birden dalıyor ve gün boyunca kolunda bir uzantı olarak dolaşıyorlar. "Apla bizim derse gir noluur! Benim yanımda otur derste aplaaa!!" Ağızdan çıkan başlıca cümleler bunlar zaten. "La bi sittir git!" desen küçücük çocuğa, "Tamam, beraber gidelim" diyecek vaziyetteler. Çocuklara küfretmiyorum, o konuda böyle bir diyoloğun geçmesi zor. Ama çocuk milletine fazla katlanamıyorum sanırım. Ya da çocuğun öğrenci versiyonuna katlanamıyorumdur, bilemicem. Şimdi bıkıyorum bir süre sonra falan da öyle sesimi çıkartmıyorum (bakma sen burda çitkefe binip saydığıma, gayet de sırıtıyorum cücüklerin suratlarına). Çocukların ders konusunda seviyeleri vasatın altında, orasını geçtim, birşey diyemiyorum çünkü hoca falan yok okulda adam gibi. Matematik ve fen bilgisi öğretmeni olmaz mı lan bir okulda? Son sınıfların dersleri boş geçiyormuş zaten o derslerde. Bizim sayısallardan birkaç eleman giriyor matematiğe, fene şu bir haftada. Bir de garip hayatları var lan bu çocukların. Hani şehrin merkezindeki okullardaki çocuklar gibi değiller. Kızın annesi Antalya'da kocasıyla yaşıyor, hamile. Kızda 8 kardeş var. Ama 3 farklı anneden. Baba diğer 2 anneyle başka bir yerde yaşıyor. Sordum kıza kaç kardeşsiniz? diye. "8 kardeşiz ama bu cuma yeni bi kardeşim olucak, ama annemi arıyorum cevap vermiyo, 3 annemi de seviyorum ama öz annemi daha çok seviyorum ama üvey babam anneme eziyet ediyo. 23 Nisan gelse de annemi görsem" vs vs saymaya başladı. Mal mal bakınmakla yetindim şahsen. Saydım içimden seni bu cücük yaşında bu yatılı okulda bırakan babaya ben... diyerekten. Kızın zaten alışık olduğunu görünce mal ifademe çeki düzen verip kaldığım yerden devam ettim staj muhabbetine. Şimdi oturur uzun uzun anlatırdım şu üç günü de kaşınıyorum lan blogger, psikolojik olmayadabilir. Duşu ziyaret etmek lazım. Cuma günü staj işi bittiğinde anlatırım devamını. Kaçtım şöyle böyle..

1 baloncuk:

La Santa Roja dedi ki...

Ben hiiç sevmem çocukları, özellikle 4 yaşından büyükleri ama onlar beni çok sever, götümden ayrılmazlar. Böyle nalet bişiy çocuk denen yaratık işte. Bitlendiysen geçmiş olsun, yazını okumak bile beni kaşındırmaya yetti. Psikolocik bit öyle değil böyle olur :p