25 Temmuz 2012 Çarşamba
değerli bir insana...
N.Ş.A. (Normal Şartlar Altındaki) bir ailede her bireyin birbirine karşı bir takım sorumlulukları vardır. Aynı zamanda her bireyin kendi yaşamına karşı da bir takım sorumlulukları vardır. Bu farklı yönlü iki sorumluluğun en çok çatıştığı dönem bireyin kendi geleceğinin temellerini pratik olarak atmaya başladığı dönemdir. Birey kendine göre belli bir mutluluk rotası belirler, bu rotaya göre planlar yapar. Ebeveyn de aynı şekilde çocuğu için kendine göre bir mutluluk rotası belirler ve bu rotaya göre planlar yapar. Birey bu kritik dönemin sonunda genellikle ebeveynin planlarına göre bir yol çizer. Bu, bireyin ebeveynin haklılığını kabul etmesinden kaynaklanan bir yönelnme değil, daha çok ebeveyninin mutluluğunu kendi mutluluğunun önüne koymaktan kaynaklanan bir yönelme olur. Birey (ebeveynin rotasının aksi yönünde) hayallerinin işiyle uğraşıp, hayallerinin kentinde yaşasa bile herşey tam olmaz; yarım yamalak, eksik kalan bir şeyler vardır, birilerini memnun etmemiştir, birilerine yetememiştir. Ebeveynin desteğini hissetmeyen, mutluluğuna ortak olunmadığını bilen bir bireyin ulaştığı hedef kursağında kalır. Böylece, başkalarının memnuniyetsizliği altında ezildiğinden (ki bu çoğu zaman direkt olarak ebeveyn bile olmaz, içinde yaşadığı toplumun memnuniyetsizliğinin ebeveynin zihniyetine yansımasıdır) ve hayatta belki de en çok ihtiyaç duyduğu destek kaynağını kaybetmek istemediğinden milyonlarca insan hayatlarının en önemli dönemlerinde kendilerine ihanet ederler ve hayatlarının geri kalan kısmını kursaklarında kalan zevk ve mutluluk kırıntılarıyla geçirirler. 21. yüzyılın bu standart, rekabetçi ve kotalı yaşam anlayışı yüzünden dünya milyonlarca mutsuz ve memnuniyetsiz insan tarafından işgal ediliyor. Bu insanlar çoğalmaya devam ediyor okuyucu ve sırf insanlar kendilerinden ve birbirlerinden memnun olamadıkları için dünya gittikçe tehlikeli bir yer haline geliyor.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
1 baloncuk:
ohh ne kadar da yes!
muzdaribim...
Yorum Gönder